Ahşap kulpu bir güzel zımparalayıp yumuşacık hale getiriyorum. Sonrasında ucunu yeni açtığım bir kurşun kalemle hafifçe ismi yazıyorum. Memnun olmazsam silebilir ve tekrar karakterleri konumlandırabilirim.
Amacım yazının olabildiğince fırçayı çevirmeden okunabilir olması. Baştan sona çevrelemektense 360 derecelik çevrenin 200 derecesini kaplayan bir yazı daha okunaklı ve ihtişamlı duruyor.
Sonra havya veya bir benzeri elektrik ile ısınan ince metal parça ile yakma işlemine başlıyorum.
Eğer metal uç çok ısınırsa ahşap güzeyde kap karanlık ve derin boşluk bırakıyor, eğer az ısınırsa silik ve açık kahverengi izler bırakıyor. Orta ayarı bulmak için her zaman boş bir panelde deneme yapmak iyi bir ek adım.
Uygun sıcaklığı bulup, elimi rahatça yüzeyde gezdirebildiğime emin olunca ismi yakmaya koyuluyorum. Eğer yüzey pütürlüyse sakin ve istikrarlı çizgiler oluşturmak zorlanıyor. Eğer metal uç ahşap yüzeyde zor ilerliyorsa hemen biraz daha zımparalıyor ve pürüssüz hale geldiğinden emin olup tekrar yakmaya başlıyorum.
Yakma işlemi tamamlandığında çok ince zımpara kağıdıyla hafifçe üzerinden geçiyor ve iyice temizliyorum.
Fırçanın yıllarca nemli ortamda kullanılacağını ve bolca suya ve sabuna maruz kalacağını düşünerek 3 kat tik yağı uyguluyorum.
Bu sayede tamamen doğal, suya ve neme dayanıklı yumuşacık fırça tamamlanmış oluyor.