Gemi Yapım Hikayesi

Atölyede neredeyse hiç fazlalık ahşap atılmaz. Hep belirli boyutlarda kesilip, zımparalanıp gruplanarak saklanır. Keyifli prototiplemeler için böyle birebir ahşap ile çalışmak gibisi yok.

Bu güzel çam parçasıyla da sadece oyma ve zımpara işlemleri yaparak minik bir gemi yaptım. Hemen ufak bir kaba su koydum ve dengesini test etmeye başladım. Gerçek gemi değil elbet, ama figür de olsa yüzüyor olmalıydı.

Birkaç dakika daha ince ayar zımparalaması sonucu suya yukarıdan bırakıldığında bile sekip, su üstünde düz duran bir gemi halini aldı.

Bu ilk minik gemiye kanım çok ısındı. Dengede durmasının yanısıra zımparalama sonucu çamın aldığı o kanal izleri göz kamaştırıcı. Düz kesitinde halka halka olan yaş izleri, açılı zımparalandıkça böyle eğimli gözüküyordu.

Ardından biraz daha büyüğünü, oynar parçalı olanını yapmaya koyuldum.

Evet sonuç harikulade oldu! Hepsi yine aynı çam parçasından. Sadece bu sefer 3 farklı boyda kestim ve farklı açılarda zımparaladım. Geminin gövdesi ayrı, ortadaki bölmesi ayrı ve bacası ayrı.

Bu sayede farklı renklerde vernikleyebildim.

Su olmadan da keyifle yüzüyor algısı vermesi için gövdesini mavi sulu boyayı bolca su ile açarak uyguladım. Ardından tüm parçaları tik yağı ile bezendirip suya daha dayanır hale getirdim.

Bu gemiyi iyice sevdim. Farklı şekillerde parçaları yerleştirerek formunu da değiştirebiliyor olmak iyi bir gelişmeydi.

‍

Sürekli etraftan bir kap bulup gemiyi onun içinde yüzdürmek gemiler bu kadar keyiflenmişken gözüme battı. Hem kabı kendim yaparsam, içini maviye boyayarak geminin gövdesini yine olduğu gibi ahşap yapabilirdim.

Evet işte içi mavi el yapımı kutu. Su sızdırmaması için süper ince hesaplanarak tüm parçaları iyice birbirine kenetlenmiş, içi 2 kat yat epoksi ile kaplanıp suya dayanıklı hale getirilmiş, cap canlı mavi içli ve koyu vernikli kavak ağacından kutu. Hem masaya koymak için, hem çekmecede saklamak için, hem gemiyi rahatça yüzdürmek için en ideal ölçülerde oh mis.