Öğrenciler, İğne Deliği Kameraları ve Serigrafi atölyelerine katılırken, bir yandan da Erbil'in rehberliğinde kıyafetlerini ileri dönüştürme deneyimi yaşadılar.
Etkinliğe dairTeknolojinin insanları elle yapılan işlerden uzaklaştırdığı bir çağda, Bitti Gitti Tasarım Atölyesi'nin kurucusu Erbil Sivaslıoğlu, Robert Koleji'nin "Ustalar Yerleşkede" programı kapsamında öğrencilerle buluştu.
Yaparak öğrenme kültürünü ve sürdürülebilir uygulamaları destekleyen bu program, eğitimde yaratıcılığın ve yeniden üretmenin önemini ortaya koydu.
Erbil Sivaslıoğlu'nun meslek hayatı, elle üretmenin ve sürdürülebilirliğin önemini benimseyen çarpıcı bir hikaye. Kurumsal dünyada geçirdiği yılların ardından, teknolojik gelişmeler ile somut üretim arasındaki kopukluğu fark etti. Bu anlayış, onu serigrafi baskı gibi tekniklerle dayanıklı ürünler ve evde üretim kitleri tasarlayan Bitti Gitti Tasarım Atölyesi'ni kurmaya yöneltti.
Teknolojiyi geleneksel el sanatlarıyla birleştirerek, Sivaslıoğlu modern yeniliklerin elle üretimle bir arada var olabileceğinin örneğini sergiliyor.
Uzmanlık programı süresince, hazırlık sınıfı öğrencilerinden akademik kadro üyelerine kadar tüm katılımcıları farklı ortamlarda dahil eden, interaktif atölyeler düzenlendi.
Bu etkinlikler sadece sanat üretmekle kalmadı, aynı zamanda sürdürülebilir uygulamaları da yerleştirmeyi ve ortak bir topluluk ruhu oluşturmayı hedefledi.
Tüm hazırlık sınıfları kendi logolarını tasarladı, her logo kendine özgü bir hikayeyle sunuldu.
Bu süreç sıradan bir tasarımdan ibaret değildi; öğrenciler logolarını ekran baskıya uygun hale getirmek için stratejik düşünmek zorunda kaldılar.
Sonunda kendilerine özel renkler seçtiler ve birincil renkleri karıştırarak istedikleri tonları elde ettiler.
Bu elle yapılan deneyim, renk teorisi ve tasarım ilkeleri konusundaki becerilerini zenginleştirdi.
20'den fazla kulüp, logolarını serigrafi baskıya uyarlayarak kendi tişörtlerini ve bez çantalarını bastı. Kaplumbağaları ve yuva alanlarını korumaya adanmış kulübün yaklaşımı oldukça dikkat çekiciydi. Beyaz boya miktarını korumak için açık gri bir boya tercih ettiler. Bu tercih, öğrencilere kaynak yönetimi ve çevre bilinci konusunda değerli bir ders sundu.
Öğrenciler serigrafi baskı tekniklerini deneyimledikçe güvenleri arttı. Anlık gösterimler, sınıf arkadaşlarının birbirlerini izlemesine ve öğrenmesine olanak sağladı.
Öğrenciler boş zamanlarında birbirlerine yardım etmeye başladı; ekranları temizlemekten kurutmaya, teknikleri paylaşmaya kadar her aşamada dayanışma görüldü.
Bu iş birliği ruhu, öğrenme deneyimini güçlendirdi ve destekleyici bir topluluk oluşturdu.
Öğretmenler programa büyük ilgi gösterdi ve Sivaslıoğlu'na ürün tasarımından ödüllü tasarımlara, hangi tasarım programını önce öğrenmeleri gerektiğine kadar çok çeşitli konularda sorular yöneltti.
Bu yoğun katılım, programın kurum içindeki geniş çekiciliğini ve ilham verici gücünü ortaya koydu.
Erbil'in elle yapma yaklaşımı, hem öğrenciler hem de çalışanlar üzerinde önemli bir etki bıraktı ve deneyimsel öğrenme ile sürdürülebilir uygulamaların faydalarını gösterdi.
Bu kadar kapsayıcı ve sürdürülebilir bir programı uygulamak, düşünceli stratejiler gerektirdi.
Sivaslıoğlu'nun uzmanlık programı, eğitim ortamlarına yaratıcı ve elle yapılan deneyimlerin entegrasyonunun önemli faydalarını vurguladı.
Erbil Sivaslıoğlu'nun Robert Koleji'ndeki uzmanlık programı, eğitimde beceri ve sürdürülebilirliğin nasıl dönüştürücü bir etki yaratabileceğinin güçlü bir örneğidir. Öğrencileri ve akademik kadroyu elle üretmeye teşvik ederek, tasarım ve kaynak kullanımı hakkında eleştirel düşünmeye yönlendirerek ve akran öğrenmesini destekleyerek, okul topluluğunu anlamlı şekillerde zenginleştirdi.
Bu örnek, eğitim ve kurumsal etkinlikleri tasarlarken daha geniş etkileri düşünmenin değerini gösteriyor. Yaratıcılık, sürdürülebilirlik ve katılımı dengelemek zor olabilir, ancak ödüllendirici sonuçlara ulaşılabileceği de görülmüştür.
Kurumlar ve eğitim kurumları, programlarını güçlendirmek için Sivaslıoğlu'nun yaklaşımından ilham alabilirler. Yaparak öğrenme, yalnızca değerli beceriler kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda yenilikçilik, iş birliği ve çevre sorumluluğu kültürünü de geliştirir.
Bu tür uygulamalar, bireyleri hem güvenli üreticiler hem de çevrelerine ve dünyaya olumlu katkı sağlayan, bilinçli paydaşlar haline getirebilir.
Siz de bir sonraki kurumsal etkinliğinizin kalıcı el yapımı eserlerin üretimiyle geçmesini diliyorsanız, Bitti Gitti'den teklif almadan karar vermeyin.
Kurumunuza en uygun teklif için katılımcı sayısından ve etkinliğinizden bahseden mesajınızı bize gönderip,
1 iş günü içinde size özel teklifinizi inceleyebilirsiniz.